Kalbiniz Sizden Daha Yaşlı Olabilir Mi?

  • Anasayfa
  • Kalbiniz Sizden Daha Yaşlı Olabilir Mi?
Kalbiniz Sizden Daha Yaşlı Olabilir Mi?

Siz kaç yaşında iseniz kalbiniz de o yaştadır diye düşünebilirsiniz, ancak kalbinizin kronolojik yaşınızdan daha hızlı yaşlanması mümkündür. Yaşınız 35 veya 40 olabilir ama tatlıya düşkünlüğünüz varsa, tuz kullanırken ölçünüz yoksa, yürümek yerine her yere araçla gidiyorsanız, sigara tiryakisiyseniz bir de üzerine stres eklenince kalbiniz 50-55 yaşında olabilir. Amerikada ki hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri, bu ülkedeki yetişkin erkeklerin yarısının ve yetişkin kadınların yüzde 20’sinin kronolojik yaşlarından beş yaş büyük bir kalbe sahip olduğunu söylüyor.

Kalbiniz ne kadar yaşlanırsa, kalp krizi, felç ve diğer ilgili sorunlar için riskiniz o kadar yüksek olur. Yaşlanan kalplerin daha sert, kireçlenmiş damarlara, kalınlaşmış ve daha sert kas dokusuna, iletim sisteminde anormalliklere ve bozulmuş kalp kapakçıklarına sahip olma olasılığı daha yüksektir.

Erken yaşlanma

Anne ve Babanızdan miras aldığınız genlerin bir rol oynayabileceğini düşüne bilirsiniz ancak kalp hastalığı için risk faktörlerinin, kalbin erken yaşlanmasına neden olduğunu da bilmemiz gerekir.

Sahip olduğunuz risk faktörleri ne kadar fazlaysa, ve ne kadar şiddetli olursa, kalbiniz o kadar hızlı yaşlanır.

 

Bunların bir kısmı değiştirilemez faktörler iken, çoğunluğu sizin elinizde olan değiştirilebilir faktölerdir. Bu risk faktörlerini aşağıdaki gibi sıralayabiliriz:

Kronolojik yaş – 55 yaşından sonra kalp hastalığı riski artmaya başlar, çünkü kan damarlarınız sertleşmeye başlar ve arterlerde ömür boyu sürecek plak birikmesi kan akışını engellemeye başlar.

Cinsiyet – Erkekler kalp hastalığına kadınlardan yaklaşık 10 yıl önce yakalanır. Kadınlar, kalp hastalığı riskleri erkeklerinkiyle eşleşmeye başladığında menopoz sonrasına kadar genellikle östrojen ile korunurlar.

Aile öyküsü – Babanıza veya erkek kardeşinize 55 yaşından önce veya annenize veya kız kardeşinize 65 yaşından önce teşhis konduysa, kalp hastalığı riskiniz daha yüksektir.

Kan basıncı – 120/80 mm Hg’nin üzerindeki kan basıncı kalbinizi yaşlandırır.

Kolesterol – Kolesterol seviyeniz ne kadar yüksekse, kalbiniz o kadar yaşlıdır.

Sigara içmek – Herhangi bir tütün ürününü içmek, arada bir içiyor olsanızda kalp krizi riskini artırır. Sigara içilen ortamlarda bulunmak ve dumana maruz kalmak da aynı etkiyi gösterebilir.

Kilo – Fazla kilolu veya obez olmak kalbinizi zorlar ve çabuk yaşlanmasına sebep olur.

Diyabet – Diyabet veya prediyabet sizi kalp problemleri için daha fazla risk altına sokar.

Zamanı tersine çevirmek

Risk faktörlerinizi ve kalbinizin yaşını azaltmak için asla çok yaşlı değilsiniz.

İşte kalbinizin genç kalmasına yardımcı olmak için yapabileceğiniz bazı şeyler:

Kronik hastalıklarınızı veya diğer hastalıklarınızı kontrol altında tutun. Kan basıncınızı normal aralıkta tutmak riskinizi en aza indirebilir. Aynı şey diyabet ve yüksek kolesterol için de geçerlidir. Tiroid hastalığı gibi diğer hastalıklar ve bazı ilaçlar kalbi zayıflatabilir. Düzenli muayeneler yaptırın, doktorunuzun tedavi planını izleyin ve ilaçlarınızı belirtildiği şekilde alın.

Normal kilonuzu koruyun. Günlük meyve ve sebze alımınızı artırın. Bol miktarda lif tüketin. Kırmızı eti balık, tavuk ve baklagillerle değiştirin. En sevdiğiniz yiyecekleri tamamen ortadan kaldırmak zorunda değilsiniz, ancak trans yağlardan kaçınmalı ve doymuş yağları, tuzu ve rafine şekeri az miktarda yemelisiniz. Öğün aralarında atıştırmayı azaltın veya en sevdiğiniz yiyeceklerin porsiyonlarını azaltın.

Aktif olun. Kalbin formunu korumak için egzersize ihtiyacı vardır. Egzersiz, kalbinizin pompalama gücünü artırır ve vücudunuza oksijen verilmesine yardımcı olur. Düzenli egzersiz ayrıca kilo ve kan basıncını kontrol altında tutmaya yardımcı olur ve stresi azaltır. Yoğun iş temposu, maddi zorluklar, stres, hareketsizlik, motivasyon kaybı ve kronik mutsuzluk gibi psikolojik etkenler de kalbi yoruyor. Stresle birlikte kan şekeri ve tansiyon yükselebilir. Koşmak, yürüyüş yapmak, bisiklete binmek, yüzmek gibi basit aktiviteler kalbinizi korurken stresinizi de azaltır. Hiç hareket etmiyorsanız haftada bir gün spor salonuna giderek zorlayıcı, yıpratıcı egzersizler yapmak size fayda değil daha çok zarar getirir. Egzersizi zorlaştıran bir hastalığınız varsa, yeteneklerinize daha uygun, değiştirilmiş bir egzersiz programı arayın.

Sigarayı bırakın. Özellikle gençler arasında sigara kullanımının artmasıyla birlikte, ritim bozuklukları ve kalp hastalıkları daha sık görülmeye başladı. Tütün çok bağımlılık yapar ve bırakmak zordur: Ortalama bir insan başarılı olmadan önce sigarayı bırakmayı 7 kez dener. Aynı anda üç farklı sigarayı bırakma tekniğini kullanırsanız başarı şansınız artar. Doktorunuza sigarayı bırakmak istediğinizi söyleyin ve bir plan isteyin. 40 yaşından sonra kalp damar hastalığı açısından risk faktörü taşıyan, ailesinde ve birinci derece akrabalarında kalp hastalığı olan, sigara içen, şeker hastalığı bulunan, tansiyon ve kolesterol yüksekliği olan kişilerin yılda bir kez check-up yaptırmaları hayatlarını kurtarabilir.

Çok fazla alkol içmeyin.

Düzenli kontroller yaptırın. Kan testlerini içeren düzenli muayeneler, kalp krizi veya felce neden olmadan önce kalp sorunlarının belirlenmesine yardımcı olabilir.

Olağandışı semptomları görmezden gelmeyin.

Vücudunuzu dinleyin. Aşağıdaki belirtilerden herhangi birini geliştirirse, derhal doktorunuzla iletişime geçin:

  • nefes darlığı
  • bacaklarda şişme
  • göğüs ağrısı
  • bir kıyamet hissi
  • açıklanamayan yorgunluk
  • egzersiz toleransında ani değişiklik
  • kalp çarpıntısı
  • bilinç bulanıklığı, konfüzyon
  • baş dönmesi

Leave a comment

Sohbete Başla
Merhabalar, Size Nasıl Yardımcı Olabiliriz?